15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Valilik bahçesinde bir dizi etkinliğin icra edildiği program tertip edildi. Programa Valimiz Sayın Cahit ÇELİK, Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Sayın Cumali İNCE, Niğde Belediye Başkanı Sayın Emrah Özdemir, Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ufuk Mustafa SÜREN, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Hasan USLU, İl Emniyet Müdürü Sayın Yılmaz DELEN, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Sayın Gürol OKYAR, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, protokol üyeleri, aziz şehitlerimizin kıymetli aileleri, kahraman gazilerimiz ve binlerce vatandaş katıldı.  

        Milli Birlik yürüyüşü ve Fener Alayının ardından Valilik bahçesinde 15 Temmuz Anı Defteri, Valimiz Sayın Cahit ÇELİK ve protokol üyeleri tarafından imzalandı.

 Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'mızın okunmasıyla başlayan program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. 15 Temmuz konulu sinevizyon gösteriminin sunulduğu programda konuşan Valimiz Sayın Cahit ÇELİK;       

“Aziz Niğdeli Hemşehrilerim,

Kıymetli Şehit Aileleri ve Gazilerimiz,

Değerli Misafirler,

Bugün, tarihimizin dönüm noktalarından biri olan 15 Temmuz’un dokuzuncu yıldönümünde; milletimizin kahramanlıkla, imanla ve inançla yazdığı o büyük destanı yeniden hatırlamak, şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmak ve gazilerimize şükranlarımızı sunmak üzere bir aradayız.

15 Temmuz 2016 gecesi, sadece bir darbe girişiminin bastırıldığı değil; Türk milletinin hürriyetine ve istiklaline canı pahasına sahip çıktığı, demokrasiye vurulmak istenen zincirleri kırdığı kutlu bir direnişin adıdır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın çağrısıyla milyonlar, devletine ve demokrasisine sahip çıkmak üzere meydanları doldurmuş, millet iradesi kararlılıkla ve vakarla ortaya konulmuştur.

O gece tanklara karşı duranlar, devletimizin bekasına, anayasal düzene ve millî iradeye sahip çıkmış; ay yıldızlı bayrağımızın izzetini ve çocuklarımızın geleceğini savunmuştur.

Ve bu şanlı direnişte Niğde’miz de destana ortak olmuştur.

Bu toprakların yiğit evlatları, vatan söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan canını ortaya koymuştur. Onların isimlerini burada tek tek anmak, milletçe onlara olan borcumuzun en mütevazı ifadesidir:

Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer HALİSDEMİR – Türk milletinin kaderini değiştiren o büyük an’da, darbenin merkezindeki kritik bir görevi ifa etmiş, Özel Kuvvetler Komutanlığı karargâhında darbeci generalin başına tek kurşunu sıkarak bir milletin istikbaline yönelen karanlığı aydınlatmıştır. Görevini şehadetiyle taçlandırmış, bu milletin gönlünde ölümsüzleşmiştir.

Şehit Polis Kemal TOSUN – İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde görevine çağrıldığında tereddütsüz vazifesine koşmuş, hain darbecilerin keskin nişancısı tarafından sırtından vurularak şehit edilmiş, kahraman polisimiz, canını bu milletin huzuru için feda etmiştir.

Şehit Polis Varol TOSUN – Görevli olduğu Etimesgut’tan Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı çevresine yönlendirilmiş, burada hainlerce atılan bomba sonucu şehit düşmüştür. Devletin kalbini savunurken can veren bir kahramandır.

Sivil Şehit Hakan ÜNVER – Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'ne düzenlenen saldırı sırasında, güvenlik güçlerimizin yanında yer almış ve hain saldırılarda hayatını kaybetmiştir.

Sivil Şehit Ramazan KONUŞ – Genelkurmay Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde yaşanan çatışmalarda darbecilere karşı direnirken şehit olmuştur. Eşi ve kızı aynı olaylarda gazi olmuştur. Bu ailenin direnişi, milletimizin topyekûn duruşunun simgesidir.

Sivil Şehit Yalçın ARAN – İstanbul Pendik'te belediyede görevli olduğu kepçeyle yola çıkarak darbecilerin önüne set olmuş, görev yaptığı iş makinesiyle direnirken şehit düşmüştür. Vatan için yüreğiyle ve emeğiyle savaşan bir işçi olarak adını şehitlerimizin arasına yazdırmıştır.

Ve elbette o gece gazilik mertebesine ulaşan yiğitlerimiz:

Gazi Sedat ÖZOĞLU – Boğaziçi Köprüsü'nde yaşanan çatışmalarda vücuduna isabet eden kurşunla yaralanarak gazi olmuştur.

Gazi Bilal AKKUŞ – Aynı köprüde kafasına isabet eden taş darbesiyle yaralanmış, vatana olan bağlılığını bedeninde taşıyarak gazi olmuştur.

Gazi Veyis EROĞLU – Ankara Kızılay’da darbecilere karşı sokaklara çıkan halkın arasında yer almış, yaşanan saldırılar sırasında yaralanmıştır.

Gazi Alaattin GÜMÜŞHAN – Genelkurmay Başkanlığı önünde, millet iradesinin tecelli ettiği o meydanda yaşanan çatışmalarda yaralanmış ve gazi unvanı almıştır.

Kıymetli Hazirun,

Milletler, tarihlerini ve destanlarını kahraman evlatlarıyla yazar.

15 Temmuz gecesi gösterilen irade; bu milletin asla esarete boyun eğmeyeceğinin, bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğinin ilanıdır.

O gece bu aziz topraklarda yalnızca darbeciler mağlup olmamış; aynı zamanda, vesayet hayalleri, mandacı zihniyetler, emperyal hevesler de toprağa gömülmüştür.

“Zaferin Adı Türkiye” temasıyla idrak ettiğimiz bu yılki anma programları; birlik ve beraberliğimizin pekişmesine, millî hafızamızın tazelenmesine vesile olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyor; Allah’tan bir daha bu millete böyle acılar yaşatmamasını diliyorum.

Yaşasın bağımsız Türkiye!

Yaşasın millî irade!

Yaşasın aziz milletimiz!” dedi.  

Program çerçevesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, yaptığı konuşma sinevizyon gösterimi olarak yayınlandı.

            Konuşmaların ardından program, mehteran takımı gösterisi, tasavvuf musiki dinletisi ve konserle devam etti. 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece yarısı saat 00:13’te tüm Türkiye’de olduğu gibi Niğde’de camilerde sela okunması ile program sona erdi.